Hergele Scooter, Türkiye’nin ilk Yerli Scooter Üretimi (İnceleme)
Arkadaşlar Hergele Scooterıgeçtiğimiz günlerde test ettim. Kurucu Ortağı Bugay oldukça ilgili birisi, her sorumu sıkılmadan cevapladı. Uzun uzunda test sürüşü yaptık Taksim’de.
Ben cihazı çok beğendim. Test ettiğim scooter Hergele Pro modeliydi. İlk prototiplerden olmasına ve çok yıpranmış olmasına rağmen beni etkiledi açıkçası.
Seri üretim de daha stabil ve oturmuş olacağı kesin. Seri üretim teslim aracında ayak koyduğumuz board kısmı şu an video ve fotolarda gördüğümüzden daha geniş ve uzun oluyormuş.
Lastikleri dolgu lastik olmasına rağmen açıkçası bizim havalı lastikten daha konforluydu. Bunda önemli fark yaratan şey önde ki ufak amortisör ve delikli hava kanallı lastikler bence.
Ayrıca sitesinden olmayan bir şeyi daha belirteyim aynı Xaomi Scooterlarda olduğu gibi Bluetooth özelliği olacak ve kendi yerli aplikasyonuyla birlikte kullanabileceksiniz.
Teste başladığımizda direkt Gümüşsuyundan Taksim’e doğru sürüşe başladık. Dik bir rampadir. Orda 65-75kg aralığı rahat çıkarken, bende cihaz ilk başta zorlandı. 1.88 boy 92kg artı üzerimde motosiklet montu korumalar vardı. Yani 95 kg olarakta düşünebiliriz o an ağırlığımı.
Eğim azıcık azalır azalmaz ivmelendikçe direk benide rahat bir şekilde hızlanarak taşıdı.
Avrupa standartları gereği Türkiye’de de hızlar her scooterda olduğu gibi maks. 25km ile sınırlandırılmış. Fakat çok potansiyelli geliştirilebilir bir motoru var 350W. Ayrıca ileride gerek aksesuarları ve gerek modifikasyon seçenekleriyle de kullanıcıyı tatmin edici olacağı kesin.
Kendi tasarımı oldukça hoşuma gitti. Direkt piyasada var olan e-scooterlardan hemen sıyrılıyor ve premium bir duruşu ve hissiyatı var. En sevdiğim yanlarından birisi de gidon ve gidon borusu. Gidon enine Xaomiye kıyasla 2cm daha geniş ve Xaomi Pro modellerine göre çok az daha yüksek(uzun boylular için büyük avantaj). Gidon borusu tamamen yuvarlak değil, böylece daha dayanıklı bir yapı oluşturulmuş. Ayrıca katlama mekanizmasının olduğu yer çok iyi düşünülmüş ve cihaz katlandığında ağırlık merkezi bu noktada olduğu için bağlantı yerine yük binmiyor. Ayrıca bu yapısı sayesinde piyasada bilinen marka bir çok sccoterda çıkan kronik sesinde önüne geçilmiş gibi duruyor.
Özetle Türkiye’de genç girişimciler tarafından hayata geçirilmiş bu girişim, Türkiye Mikromobilite sektörü için çok önemli bir adım. Tabi ki her markanın ilk zamanlarında olan eksikleri mevcut, ama bunu yabancı markalar için bile tölere edebilen tüketicimizin, bir Türk girişimi için de aynı esnekliği sağlayacağından şüphem yok. Bu tarz girişimleri destekledikçe, dışa karşı bağlılığımız azalacak ve gıptayla baktığımız “Biz neden bunları yapamıyoruz!?” gibi kısır döngü sorulara bulamadığımız cevapları, zamanla bulabileceğimizi ve hatta övünecek markalara sahip olabileceğimizi düşünüyorum.